MÄ°ÅžA SÄ°DÄ° SARFATÄ°
Ä°stanbul Havalimanlarından Özel Araç ile Transferimiz vardır.
Ağız Cerrahisi
İstanbul Nişantaşı İmplant
​
20 yaÅŸ ve gömük diÅŸ çekimleri
20 yaÅŸ diÅŸi tam çıkmamış, gömük kalmış, çeÅŸitli komplikasyonlar yaratıyor veya çıktığı bölgenin etrafında iltihaba sebep oluyorsa, çekilmesi gerekir. Kemik içine gömülü olan 20 yaÅŸ diÅŸleri çeÅŸitli ÅŸikayetlere sebep olabilirler.
​
​
Kistlerin Çıkarılması
​
Kistler aşırı derecede büyüyebilen patolojik boÅŸluklardır. Çene kemiÄŸindeki kistler, çevredeki dokulara zarar verir ve diÅŸlerin yer deÄŸiÅŸtirmelerine neden olabilirler. Kistler çıkarılarak hastalık tedavi edilebilir.
​
​
Kök Uçlarının Cerrahi Müdahele ile Çıkartılması
​
​
Bu metodla iltihaplı kök uçları çıkartılır. Kök uçlarının iltihaplanması ve kist oluÅŸması durumunda bu yöntem uygulanır. Bu iÅŸlemin amacı diÅŸi korumaktır. Bu sayede diÅŸlerin kaybı önlenebilir.
MRONJ
​
Kullanılan ilaçlar ilebaÄŸlantılı oluÅŸan çenelerdeki osseo nekroz (medication related osseo necrosis of the jaw)
Alt ve üst çenelerde görülen osseo nekroz sıklıkla , aÄŸrı ile seyreden ve de nekrotik ve cansız beyaz soluk renkte kemik görüntülü oluÅŸumlardır.
Yapılan araÅŸtırmalar , bu olayın sıklıkla damardan veya ağızdan alınan, kemik erimesi amacıyla verilen Bifosfanat grubu ilaçların ve de bazı formdaki kanser tedavisi için verilen kemoterapi ilaçlarının kullanımıyla görüldüÄŸünü göstermektedir.
İstanbul Nişantaşı İmplant
MRONJ de çenenin belli bir bölgesindeki yukarıda anlatıldığı biçimde olması ve bunun 8 haftadan uzun süredir olması anlamına gelir.
​
Her nekadar tam olarak bunun sebebi tam olarak bilinmese de , bu bahsedilen ilaçların bir yan etkisi olarak oluÅŸtuÄŸu düÅŸünülmektedir.
En tipik belirtisi müdahale edilen bölgede 8 haftadan uzun süredir geçmemiÅŸ aÄŸrı, ÅŸiÅŸme, etraf diÅŸetlerinde enflamasyon ve çevre diÅŸlerde sallanmalardır.
Her ne kadar büyük çoÄŸunluktaki bifosfanat grubu ilaçları kullanan kiÅŸilerde ağızda bir müdahale sonrasında buna benzer bir komplikasyon oluÅŸmasa da , yine de bu durumun daha çok bu ilaçları kullanan kiÅŸilerde görüldüÄŸü bilinmelidir.
Osseonekrozun en iyi tedavisi onun oluÅŸmasına engel olmaktır. Bifosfanat grubu ilaçların dozajı ve kullanım uzunluÄŸu da bu olay üzerinde elbette büyük etkendir.
Yine bazı kemoterapi (kanser) ilaçlarının da bu tarzda etkileri mevcuttur.
AÄŸzına rutin bir diÅŸ tedavisi için gelen ve bu tarz ilaç kullanan kiÅŸiler , diÅŸ çekimi , periyodontal tedavi, implant uygulaması, neticesinde tüm osseonekroz oluÅŸmuÅŸ ve bifosfanat kullanan hastaların %60 nı oluÅŸturmaktadır.
Nişantaşı İmplant İstanbul
EÄŸer aylık veya haftalık devam edecek bir kemoterapi tedavisine baÅŸlayacaksanız muhakkak önce diÅŸhekiminize gidip öncesinde tüm gerekli giriÅŸimleri yaptırın.
Yine takıp çıkartılan bir proteziniz varsa uyumlu olduÄŸundan emin olun ve bir vuruk oluÅŸmasına mani olun.
EÄŸer bir süredir bifosfanat grubu kemik erimesini önleyen bir ilaç kullanıyor iseniz muhakkak bu konuyu diÅŸhekimine önemle iletin.
Nişantaşı İstanbul İmplant
Ayrıca tüm bu tarz ilaçl gruplarından biriyle tedavi altında iseniz ağız hijyeninize önemle çok dikkat etmelisiniz ve rutin diÅŸhekimi ziyaretleri ile aÄŸzınızı kontrol ettirin. Bu ÅŸekilde oluÅŸabilecek bir enfeksiyona baÅŸtan mani olabilirsiniz.
Eğer bu tarzda bir osseo nekroz oluştu ise, hekiminiz bazı radyolojik ve diğer testler neticesinde bu teşhisi koydu ise, tedavi amacıyla
Bölgede bir cerrahi giriÅŸim , antibiyotik tedavisi ve ağız gargaraları kullanılacaktır.
AÄžIZ KANSERLERÄ°
Sadece geçen sene 42,000 ABD vatandaşı ağız içi ve çevresi kanserleri teÅŸhisi ile tedaviye alındı.
DeÄŸiÅŸimler aÄŸzı içinde kolayca görüldüÄŸü için ağız kanserleri genellile erken safhada teÅŸhis edilirler.
AÄžIZ KANSERÄ° ETKENLERÄ°;
AraÅŸtırmalar göstermiÅŸtir ki bir çok factor birden ağız kanseri oluÅŸumu etkeni olabilir.
En sık faktörler:
-Her türlü tütün ve ürününü kullanmak ( sigara, pipo, puro, nargile,)
- Alokol ve özellikle tütün ürünleri ile birlikte alkol tüketimi
-HPV (human papilloma virus)
Çalışmalar göstermiÅŸtir ki;
Ağız kanserlerinden ölüm oranı sigara içenlerde içmeyenlere gore dört kez daha fazladır.
Ayrıca bu çalışmalar göstermiÅŸtir ki her tür bu ürünün kullanımı ile oluÅŸan ısı ağız mukozasını tahriÅŸ etmekte ve dudak kanseri oluÅŸumuna zemin hazırlamaktadır.
Bağışıklık sistemi düÅŸük ve uzun dönem tekrarlayan enfeksiyonları olan hastaların da ağız kanserine yakalanma riskleri daha yüksektir.
Ayrıca kötü ağız hijyeni, kötü beslenme, ve sürekli diÅŸetine olan tahriÅŸler de bir diÄŸer etkendir.
BELÄ°RTÄ°LERÄ°:
​
-Uzun süre iyileÅŸmeyen ÅŸiÅŸlik veya yaralar
-Beyaz veya kırmız renkte diÅŸeti, dil veya ağız içindeki leke.
-Çenelerde daha önce kullanılan protezin yerine oturmasına engel olan ÅŸiÅŸkinlikler
-Normalde olmayan kanamalar, ağrı veya uyuşukluklar.
​
AMELOBLASTOMA :
​
Odontojen kaynaklı gerçek bir neoplazi olan ameloblastoma çenelerde en sık görülen epitelyal kaynaklı odontojenik tümördür. Epitelin kaynağı dental lamina artıkları, geliÅŸen mine organı, kist epiteli ya da oral epitelin bazal hücreleri olabilmektedir. Sıklıkla mandibuler posterior bölgede görülmektedir ve kadınlarda erkeklere oranla daha fazla rastlanmaktadır. Tümörün yavaÅŸ büyüme paterni göstermesinden dolayı erken evrelerinde herhangi bir klinik belirti vermemektedir. Dolayısıyla teÅŸhis edildiÄŸinde tümör oldukça büyük boyutlara ulaÅŸabilmektedir. Histolojik olarak altı alt tipi bulunan ameloblastoma; klinik ve radyolojik özelliklerine göre solid veya multikistik, unikistik ve periferal tip olmak üzere üç grupta incelenmektedir.
Lokal agresif özellik sergileyen ameloblastoma vakalarına yaÅŸamın üçüncü ve dördüncü dekadlarında daha fazla rastlanmaktadır ve mandibulada tutulum maksillaya oranla fazladır. Bizim olgumuz da görülme yaşı ve lokalizasyonu yönünden literatür ile uyumluluk göstermektedir.
Foliküler, pleksiform, akantamatöz, granüler hücreli, bazal hücreli ve dezmoplastik olarak altı alt tipi olan ameloblastomanın en sık görülen alt tipi foliküler olanıdır. Tümör aktivitesinin biyokimyasal belirteçlerinden olan p53 aktivitesi pleksiform tipte daha fazladır.
Enükleasyon ve küretajdan en blok rezeksiyona kadar deÄŸiÅŸik tedavi seçenekleri bulunan ameloblastomanın nüks olasılığından ötürü uzun dönem takibi ÅŸarttır
